Kamu çalışanlarına yapılan maaş artışları ile hanelere bolluk bereket girmesi gerekirken, bir önceki aydan daha fazla gidere sahip olmak nasıl bir duygu.
Maaşına artış yaptık ki biraz daha fazla para ile elektrik, doğalgaz, temel gıda ödemelerini yapasın diye! Der gibi bir problemin içerisinde bulduk kendimizi.
Enflasyon, üretimin bol olduğu haziran, temmuz, ağustos, eylül aylarında düşmesi gerekirken hissedilen hiçbir düşüş görülmemektedir. Aksine ağustos itibarıyla konutlarda kullanılan doğalgaza yüzde 38, bunun yanı sıra elektriğe mesken abone grubu için yüzde 38 zam getirildi.
Yaz aylarında bol bol meyve yenilmesi gerekirken insanlar tane tane alır oldu. Canları meyve çekmediğinden değil ödeyecek gücünün olmayışından dolayı alamaz oldular. Öylesi bir durum ki bu parası olan yatırım yapmaktansa, parasını bankaya yatırıp faizden risk almadan kazanım elde ediyor. Üretmeyen bir topluluğun maliyetlerinide sabit gelirli grup ödemek durumunda kalıyor. Çocukken saklambaç oynardık, bir kişi gözünü kapatır, diğerleri saklanırdı. Ebe olan kişi saymayı bitirdiğinde hepimizi arardı, ona yakalanmamak için en gizli yerlere saklanırdık. Bu oyunu oynayan her bir çocuk mutluydu.
Geldiğimiz noktada geçim ile saklambaç oynamaya başladık, saklanan geçimi arayan bizleriz. Nerede olduğunu aramaktan aylar yıllar geçmekte, bir sonraki ay daha iyi olacak derken daha da kötü bir ayla karşılaşır olduk.
Temel gıdaya, elektrik, doğalgaz'a zam olacaksa neden kamu çalışanlarına maaş artırımı yapılıyor ki. Maaşlar arttıkça her bir ürününün fiyatıda artmaktadır, ürüne ulaşabilmek için fazlasıyla para öder olduk.
Beyler bu saklambaç oyunundan sıkıldık, geçimi aramak gittikçe güçleşir oldu. Artık nerede kaçak varsa nerede yanlış ekonomik sorun varsa çözün ki üretimin düşük olduğu kış aylarında bu milletin anası ağlamasın.
Cihan DEMİRKOL
Eğitimde-Birlik-SEN
Genel Başkanı
