Açtığımız Davaları Kazanıyoruz

Üyelerimizin hakkı için açtığımız davaları tek tek kazanıyoruz. Bodrum İlçe Mili Eğitimde V.H.K.İ kadrosundayken mahkeme kararı ile teknisyen kadrosu geçen İbrahim DEMİRKOL’un  2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125'inci maddesinin son fıkrasında yer verilen, "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." Hükmünce açılan dava süresince geçen sürelerde kadrolar arasındaki maaş farkına açtığımız davayı kazanmış bulunmaktayız.

Sendika üyelerimizin haklı davalarında Hukukta sözcümüz olan değerli Avukatımız Emrah HACIOĞLU,  Hacıoğlu ve Koyuncu Hukuk Bürosu Avukatlarımıza teşekkür eder, başarılar dileriz.

  • Habere ait görseller:

Memurun Gür Sesi Olmaya Devam Edeceğiz

Öğretmenlik mesleğini sadece belli boyutlarıyla ele alan, kamuda ve özel sektörde çalışan öğretmenlerin beklentilerini karşılamaktan uzak olan, bir milyonu aşkın öğretmenin hak-yetki-görev ve sorumlulukları noktasında bir meslek kanununda olması gerekenleri içermeyen ve bu şekliyle 14.02.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun; eğitim çalışanlarının/emekçilerinin tamamının ihtiyaç ve talepleri gözetilerek yeniden ele alınması büyük önem arz etmektedir. 

Eşit işe eşit ücret ilkesine uygun olarak farklı istihdam şekillerinin son bulması, eğitim çalışanları arasında oluşan ek gösterge adaletsizliğinin giderilmesi, eğitim öğretime hazırlık ödeneğinin enflasyon oranında arttırılarak ayrım yapılmaksızın tüm eğitim emekçilerine ödenmesi, tüm eğitim çalışanlarına sosyal devlet ilkesi gereği ayrım yapılmaksızın giyim-ulaşım-yakıt-kira yardımı yapılması ve aile-çocuk yardımı tutarlarının iyileştirilmesi, vergi dilimi adaletsizliğine son verilmesi, yoksulluk sınırının altında maaş alan eğitim çalışanlarının maaşlarının iyileştirilmesi ve enflasyon nedeniyle oluşan enflasyon farklarının 6 ayda bir yerine aylık olarak maaşlara yansıtılması, tüm eğitim çalışanlarına da bayram ikramiyesi verilmesi, eğitim çalışanlarına karşı şiddetin önlenmesi, öğretmenlik kariyer basamakları sınavının kaldırılarak kariyerde kıdemin esas alınması ve eğitim çalışanlarının tümünün özlük haklarının, ekonomik, sosyal ve demokratik haklarının güvence altına alınması için kapsamlı kanun değişikliklerinin yapılması acil ve elzemdir. 

Yürekli olan sendikalar bir araya gelerek, kamu çalışanlarının hakkı için mücadeleye başladık. 

Bu amaçla sizlerin desteğini bekliyoruz.

Saygılarımızla.

 

Eğitimde-Birlik-SEN

Yönetim Kurulu

 

 

 

Öğretmene Sınav Değil Değer Verin

Bilindiği gibi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 13 Ağustos 2005 tarihinde yayımlanan “Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği”ne dayanarak 2006 yılında bir sınav yapılmış, adaylık döneminden sonra “Öğretmen”, “Uzman Öğretmen’’, “Başöğretmen” olmak üzere üç kariyer basamağı oluşturulmuştu. Bu unvan ayrımı; branşları, haftalık ders yükleri ve hizmet yılları denk öğretmenlerin farklı ücretler almalarına yol açmış ve bu durum, eğitim camiasında yıllardan beri sorgulanır olmuştur. Maaş noktasında ayrışmaya sebebiyet veren bu uygulama, ilgili sınavın yapıldığı 2006 yılından bu yana eğitim camiamızda hatalı olarak nitelendirilmiştir.

Bu eksikliğin giderilmesi için getirildiği tahmin edilen ve 14 Şubat 2022 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak kanunlaşan Öğretmenlik Meslek Kanunu ile “Tarih tekerrürden ibarettir” sözü yeniden hatırlara geldi.

İlgili Kanun’da teklif edilen uygulama, öğretmenlik mesleğine yeni bir statü ve itibar kazandırmayacak; Kariyer Basamakları Sınavı da farklı ihtisas alanları oluşturmayacaktır. Her öğretmen, öğrenim gördüğü lisans programında alan eğitimini ve pedagojik formasyon bilgisini tamamlayarak branşında uzman bir öğretmen olarak mezun olur. Eğitimcilerimizi sınava tabi tutarak başarılı-başarısız eğitimci diye ayrıştırma hatasına düşülmemelidir. Kaldı ki, yapılması planlanan sınavda öğretmenlerin branşlarına göre soru sorulmayacaktır.

Eğitimcileri sınava tabi tutmak yerine 10 yıllık hizmet süresini dolduran tüm eğitimcilerimize “uzman öğretmen”, 20 yıllık hizmeti olanlara da “başöğretmenlik” unvanları verilebilir. Bu süreleri öne çekme yahut uzatma hakkını Milli Eğitim Bakanlığımız değerlendirebilir. Aynı zamanda başöğretmenlik unvanı verilen eğitimcilere zorunlu 21 saatlik dersin dışında hiçbir şekilde ders verilmeden tam ek ders ücreti ödenmesi sağlanabilir, eğitim kurumlarında eğitim görevi tanınarak “öğretmen, uzman öğretmen” statüsünde olan öğretmenlere rehberlik etme görevi de tanımlanabilir. Bu sayede, tüm eğitim camiası tarafından 10 hizmet yılı tamamlandığında uzman öğretmen, 20 hizmet yılı sonunda ise başöğretmen olunacağı bilinir. Aynı zamanda, başöğretmen olan eğitimcilerin engin tecrübelerini genç öğretmenlere aktarmasının da önü açılabilir. Böylesine önemli bilgi ve tecrübeye sahip eğitimcilere aday öğretmenlerin yetiştirilmesinde görev ve sorumluluk verilmesi, eğitim camiasının bütün paydaşlarına yarar sağlayacaktır. Yönetici atamalarında hizmet puanı fazla olsa dahi “başöğretmen” veya “uzman öğretmen” unvanına sahip olanlara öncelik tanınabilir. Böylelikle “başöğretmen, uzman öğretmen” unvanları da anlamlandırılmış olur

 Öğretmenler, Kariyer Basamakları Sınavı’ndan sonra da yine kendilerine verilen müfredata bağlı olarak aynı işi yapmaya devam edeceklerdir.  “Sınavla verildikleri takdirde” söz konusu unvanlar, sınavda başarı sağlayanlara ekonomik getiri sağlamanın haricinde eğitime hiçbir katkı sunmayacaktır. İş barışını bozacak Kariyer Basamakları Sınavı’nın mutlaka iptal edilmesi gereklidir.

Milli Eğitim Bakanlığının sınav uygulamasından vazgeçerek “uzman öğretmenlik, başöğretmenlik” unvanlarını hizmet yıllarına göre vermesini talep ediyoruz. Başöğretmen unvanı verilen eğitimcilerimize de mutlaka aldıkları ücretin karşılığında ders dışında görev tanımlaması eğitim camiamıza yarar sağlayacaktır. Eğitimde getirilen statüler ayrıştırmaya sebebiyet vermemeli, eğitime ve eğitimciye yarar sağlamalıdır.  Öğretmenlik, en kutsal meslek olmasının yanında zaten bir uzmanlık kadrosudur. Geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin ekonomik kaygılardan uzak tutularak eğitime odaklanmalarını sağlamak, Hükûmetimizin ve Bakanlığımızın en önemli görevlerinden olmalıdır.

2006 yılında yetki ve sorumlulukları ayırt edilmeden verilen uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanları, yıllardır eğitimcilerimiz arasında ayrıştırmaya neden oldu. Yeniden buna sebep verilmeden tüm eğitimcileri kapsayıcı bir uygulamanın hayata geçirilmesi gereklidir. Öğretmenlerimizi ekonomik kaygılarla boğmak yerine, eğitimde yakaladıkları başarı hikâyelerini kendi ağızlarından duymak daha anlamlı olacaktır.

Saygılarımızla…

Eğitimde-Birlik-SEN

Yönetim Kurulu

Dünya Engelliler Günü

3 Aralık Dünya Engelliler Günü

Mesele insan olunca, mesele insanın gönlüne dokununca her şey değişiyor. Onun için aslında engel fizikte değil, engel canda değil, engeller zihindedir. Zihindeki engelleri yıkamazsak engellilere çok şey yapmış olamayacağız. Onun için önce zihindeki engelleri kaldırmalıyız. 
O da eğitimle olacak, farkındalık oluşturmakla olacaktır. Eğitimde Çalışanlar Birliği Sendikası olarak Tüzüğümüzde de açıkça belirttiğimiz gibi engelli kardeşlerimizin her zaman yanlarındayız.
3 Aralık Dünya Özürlüler Gününde, vatandaşlarımıza karşı olan sorumluluklarımızı bir kere daha hatırlatıyoruz. Herkesin yapabileceği bir şeyin olduğu gerçeği noktasında neler yapabileceğimizi düşünmemiz için bir vesile oluyor. Çalışma alanlarında engelli kardeşlerinizin iş ortamlarının iyileştirilmesi sosyal ve özlük haklarının yeniden düzenlenmesi gerektiğinin farkındayız. Eğitimde-Birlik-SEN ailesi olarak her platformda engelli kardeşlerimizin hakları noktasında ve yaşamları noktasında yanlarında olduğumuzun bilinmesini isteriz. Bu düşüncelerle Engelli vatandaşlarımızın günlerini kutluyoruz. 

Eğitimde-Birlik-SEN
Yönetim Kurulu

Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığında Yayınlandık

Sendikamız Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında yayınlandı.

 

İlan Metni

İletişim

Adres: Gazi Mustafa Kemal Bulvarı (GMK Bulvarı) No:39 / 20-21 Maltepe Çankaya/Ankara
Telefon: 0536 591 64 54

Sosyal Medya Hesaplarımız

EĞİTİMDE BİRLİK SEN
"Eğitimde Çalışanların Gür Sesi"